2010 yılında Almanya Sürdürülebilir Kalkınma Konseyi tarafından geliştirilen ve 2018 yılında Türkiye’ye uyarlanan Sürdürülebilirlik Kodu, şirketlerin ESG performanslarını raporlamakta; gelişimlerini izlemek için yol göstermekte, bağlı sistemlerle performans ölçümü yapmasına olanak sağlamaktadır. Buna ek olarak, yatırımcıların bilgi talebi ile şirketlerin açıkları arasındaki bilgi boşluğunu doldurarak ve Avrupa’da 2021 Haziran itibariyle zorunlu hale gelecek finansal olmayan raporlama için farklı ve güvenilir bir yaklaşım kazandırıyor.
Şirketlerin sürekli değişen ve artan raporlama zorunluluklarından yorulduklarını veya ESG analizlerinin sadece reklam amaçlı kullanıldığı eleştirileri, Yeşil Fonların etkinliğini ve geçerliliğini arttırmasıyla; uluslararası raporlama modellerindeki farklı göstergelerin karşılaştırılmasına ve eksikliklerinin karşılaştırılmasına tartışılmaya başlandı. Datamaran adlı şirketin araştırmasına göre, Avrupa Birliği veya Avrupa Menşei kurumların iklim değişikliği kapsamındaki riskler için 343 öneri ve gereklilik kriteri varken, Amerika’da bu rakam yalnızca 53 seviyesinde kaldı.
Türk Sürdürülebilirlik Kodu, 2018 Eylül ayında Almanya Sürdürülebilir Kalkınma Konseyi işbirliği ile başlamış, Nisan 2019’da AB ülkelerinden temsilcilerin ve paydaşların bulunduğu bir kongrede lansmanı yapılmış, Mayıs 2019 itibariyle Türkiye özeline yine paydaş katılımları dikkate alınarak uyarlanmıştır. İklim değişikliği kaynaklı risklerin belirlenmesinden, iş yeri çalışan çeşitliliğine, insan kaynakları yönetiminden tedarik zinciri analizine kadar birçok ESG odaklı konuyu, çevrim içi ve karşılaştırılabilir 20 kriteri kapsamında inceleyerek, hem şirketlerin raporlama pratiğine kolaylık ve etkinlik getirmeyi hem de yatırımcılara en doğru analizi sağlamayı amaçlayan ücretsiz ve modern bir raporlama pratiğidir. 2020 yılında uygulama ortaklarıyla ilk Türkiye Sürdürülebilirlik Kodu Rapolaması kısa bir sürede yayımlanacaktır.
Financial Times’da yayınlanan ilgili makaleyi okumak için buraya tıklayın. (Üyelik gerekli)